Bir kitapta şöyle bir şey okumuştum...
"Kalbime ayakkabılarınla girdiğin
için hiç kızmadım...
Seni bu hayatta kim incittiyse
hepsi için ben özür dilerim"
diye yazıyordu...
Bak bazı kalpler,
kendi incinmişliğinde dahi
özür dileyebiliyor...
Birini gerçekten her şeye rağmen
sevmek bu sanırım...
Bazı hikayeler mutlu sonla bitmez.
Bazen çok sevmek kavuşmaya da yetmez.
Bazen ne yaparsan yap, içindeki ağrı hiç geçmez.
Bak burası dünya..
Yarı yolda bırakan dostlar,
Vefasızlık edip giden sevgililer olacak..
Ama biz yolumuza devam edip şu cümleyi söyleyeceğiz;
“Yaratılmışları razı etmek için yaratılmadık..”
Yaralar
Kabuk bağlar,
Sızılar diner,
Acılar dibe çöker.
Hayatta
Sevinilecek şeyler
Yeniden fark edilir.
Bir yerlerden bulunup
Yeni mutluluklar edinilir.
Hiç olmadık bir anda karşılaşırız belki seninle. Belki bir şiir'de rastlaşırız.
Ya da bir şair'in dinlemeye korktuğu şarkının sözlerin de buluruz birbirimizi.
Kim bilir, belki bir filmin en acıklı sahnesinde dökeriz yaşlarımızı, beraber izleyemediğimiz...
Belki aynı otobüste yolculuğa çıkarız, birbirimizden haberimiz olmadan.
Sen cam kenarında,
ben canının kenarında bitiririz yolu...
Bilmiyoruz, belki de aynı türkülere kulak verdik,
aynı kaldırımlara bastık,
aynı saatlerde ıslandık.
Ya aynı sokak lambasının altından geçtiysek?
Bilmiyoruz...
Belki de hep aynı acılara ağlamışızdır seninle.
Ama bilmiyoruz işte.
Kim bilir, belki aynı sokak kedisinin başını okşadık,
aynı köpekten korktuk,
aynı kuşun kanatlarına takıldı aklımız,
aynı gökyüzüne uçtu.
Belki hep aynı masal'ın sonunu sevdik,
Aynı saatler de uyuduk,
Aynı saatler de uyandık.
Belki birbirimizi farkı yerler de ama,
hep aynı anlarda bekledik.
Neydin sen.. ? Bir rüzgar mıydın da, şöyle bir esip geçtin? … Bir ayna mıydın ki, gözlerimi kaybettim içinde ve şimdi ne seni, ne de kendimi görebiliyorum? Neydin sen?!"