Ben ne yaptım? Bir hududu zorladım. Kendimin dışına çıkmak isterken, kendime rast geldim. Meğer kul olduğumu anlamak için Allahlık taslamalıymışım! Meğer nasıl yaratıldığımı anlamak için bir adam yaratmaya kalkmalıymışım! Ben ne yaptım? En sağlam basamağı ayağımdan kaydırdım. Körlüğü zedeledim. Şimdi görünen şeye nasıl bakayım? İnsan kaderini bir rüya gibi uykuda bulur. Bu rüyayı uyanık nasıl seyredeyim? Allahla kalabalık arasında kaldım. Boşlukta nasıl durayım?
Bir Adam Yaratmak - Necip Fazıl Kısakürek
““Şimdi o bir peygamber mi?” diye sordu. “Evet, Zeyd, o bir peygamber. Ne yaptığını kendi gözlerinle gördün. Sence bir yalancıya benziyor muydu? Kazandı Zeyd. O kazandı. Bir yalancının muzaffer olduğu nerede görülmüş? Böyle bir şey olabilseydi, ben de olurdum. Bir yalancının savaş meydanında ‘Ben peygamberim!’ diye bağırdığı nerede görülmüş? İnsanlar gerçek peygamberleri, gerçekleri, söylüyorken terk edip gittiler. Onun sözleri nasıl bir yalan ki binlerce insan hâlâ onun için ölüme koşuyor. Seni görmeden önce yaralılar arasında geziyordum. Birisi 'Muhammed'i son kez görseydim.’ diyordu. Hangi yalancı bu kadar sevilmiştir? Allah'la konuşmayan birisi ölüm bu kadar yakınken 'Ben peygamberim!’ diye bağırır mı? Elinin altında Arabistan'ın bütün zenginlikleri varken bir dilenci gibi kendi hırkasını kendi elleriyle yamar mı? Hangi yalan? Ne için yalan? Her şeyini feda edip karşılığında hiçbir şey almazken, taşlanmak aşağılanmak, savaşmak pahasına söylenmiş ne tür bir yalan bu?””
— Şair - Rafet Elçi