𝖔𝖍, 𝖙𝖔 𝖑𝖎𝖛𝖊 𝖆 𝖙𝖍𝖔𝖚𝖘𝖆𝖓𝖉 𝖑𝖎𝖛𝖊𝖘.

velhasıl kelam, yaptığı şeyleri yapıyor olmasının gerekçesi, onları yapmanın yapmamaktan daha zahmetsiz oluşuydu.

" Beni mahkûmiyete götüren sebep, benden beklediğiniz gibi ağlayıp sızlamamış olmam, kendime hiç yakıştıramadığım ama başkalarından duymaya son derece alışık olduğunuz pek çok şeyi söyleyip yapmamış olmamdır. Bu kadar arsız olmadığım, bu şekilde düşkünlük göstermediğim için mahkûm edildim ben. "

" Ben yine de kendi hazlarıma insanoğlunun ittifakla verdiği hükümlerden önemsiz görmeyeceğim eğer bir şey sevmediysem sevmedim demektir o kadar. Şu güneşin altınaki  hiçbir sebep sadece türdeşlerim çoğunluk olarak onu beğeniyor ve beğenilmesi  gerektiğini inanıyor diye o beğeniyi benim de takip etmemi gerektirmez. Hoşlandığım ya da hoşlanmadığım şeylerden modayı takip edecek değilim."

Mazur görsem kendimi, dört mevsim var içerimde

İç dış sulh biçiminde, ararım, bulur muyum?

Ararım, bulur muyum?

𝖎 𝖆𝖒 𝖓𝖔𝖙𝖍𝖎𝖓𝖌 𝖎𝖓 𝖒𝖞 𝖘𝖔𝖚𝖑 𝖎𝖋 𝖓𝖔𝖙 𝖔𝖇𝖘𝖊𝖘𝖘𝖎𝖛𝖊

Kedyyyy🖤

Nancy Valentine on the set of the BLACK CASTLE (1952)

@poe-nun-kuzgunu 🎀❤️

— v, excerpts from a book i’ll never write #2 (via letsbelonelytogetherr)