Kız kardeşimi büyüten benim, sanırım çocukluğumun ellerinden tutar gibi ona sarılışım ondandır bilemem.. çocukluğum kırık dökük, o öyle olmasın diye ona sığınışım, onun da yaralarıma dokunur gibi sarılışları... Yanından ayrılmayayım diye yakamı tutuşları, çocukken korktuğum için kendi kendime tutunuşlarım..
usul usul intizarı çürüten bu hercai diken, bu çılgın arzu, sürüklüyor imkansız muştuların eşiğine gönül vadilerini..'
Benim sana olan öfkem senden önce beni, senden de çok beni kanattı. Benim sana doğrulttuğum silah bile senden yanaydı.
bir gün kusamadım içimden şu boşluk mu zehir mi?.*
Keşke annemi yeniden büyütebilseydim.
Müzisyenlerin, Ressamların ve Yazarların yanlarında sessizce durup, nasıl yaşadıklarını, nelerden ilham aldıklarını, kimlerle nasıl konuştuklarını, nasıl düşündüklerini bilen bir pencere olmak isterdim. Sabahları pırıl pırıl olan veya olmayan bir havada sanatçının ilham sancıları ile kıvranışına bakıp iç çekmek isterdim. Sanatın doğuşuna ve büyüyüşüne şahitlik etmek isterdim. Şayet iyi bir çocuksa hiç ölmeyeceğini eninde sonunda hakettiği değeri göreceğini bilirdim. Bu beni mutlu bir pencere yapmaya yeterdi.
çünkü çok güzel şiirler çocukların olacak umut hep yerinde duracak