mesajlaşmak yetmiyoo bana temas lazım
Öyle bir kokusu vardı ki. Zevk veriyor, beni her kokladığımda daha fazla bağlıyordu kendine. Ben daha önce nefes almıyormuşum meğer. Bunu onun boynunda öğrendim. O kadar farklı ki, ot gibi yaşıyormuşum. Onu bilmeden, koklamadan. Bitkiymişim ama plastikmişim. Onu her kokladığımda biraz daha yeşerdim, biraz daha yeşerdim ve onun nefesini içime çektiğim an çiçekler açtı heryerimde. Resmen kocaman bi çicek tarlasına döndüm onun nefesini nefesim yaptığımda...
beni biraz göğsünde saklar mısın, çok yoruldum.
Gitmeden önce anılarımızın bana yoldaş olacağını biliyordum, ki öyle de oldu. Bırakın yoldaşı üstüme yorgan oldu, başıma yastık oldu. Sevişmelerimiz öpüşmelerimiz. Gece denize girişimiz beni boğması, sataşmalarımız. İçip içip sürekli tuvalete gitmelerimiz bile. Bazı günlerimiz sadece bişeylere küfür etmekle geçiyordu. Kahlahalar atıp küfür etmesi. Ve bir bebekte bir küfrün bu kadar tatlı durması beni ölesiye deli ediyordu. Hatta sadece küfür etmesi için bile aradığım oluyordu uzaklardan.
İlişkimiz serzenişteydi, sallanıyordu. Tartışmalar, fikir ayrılıkları başlamıştı. Birbirimizi kırıyorduk. Tahammülsüzleşiyorduk artık. İkimizde asiydik, ikimizde baş kaldırandık. Bunun sebebi kimdi ya da neydi bilmiyorum ama sevgimizin önüne asla geçmemeliydi. Sevgimizin herşeyden daha ağır basması lazımdı. Öyle de olmuştu. Bazı olayların sonunda bir sonuca varamasak bile ne olursa olsun sevgimiz daha ağır basıyordu. İkimizde deli, çok sinirli ve fevri insanlardık. Birbirimizi kırmamızın bence tek sebebide buydu...
Sizce nereniz kırılsa çok daha fazla ve uzunnnnn bir acı duyarsınız?
Kalbim kırılmıştı oda bana yalan söylediğinde. Bütün acılara dayanıklı hissiz bir hayvan gibiyim ben. Ama kalbim kırıldığında....
Yalanından sonra artık çok fazla aşırıya kaçamazdım onu severken. Çünkü bu aşırılık yüzünden ben hem yara almış hemde bu yaralarla birlikte yaşamayı öğrenmiş olmama rahmen fazla yaptığımı hissetmiştim. Hiç bir konuda kendimi düşünmezken düşünmem gerektiğini fark etmiştim. Söylediği yalanın benim nezlimde asla affı yoktu. Onun demesine göre beni aldatmamıştı. Evet kimsenin eline bile dokunmadı ama yalanını benim gibi çok aşırılıkla inkar etmişti. Ama ben ondan kopamadım. Onu affetmem için çabalamasına bile yardımcı oldum. Çünkü ondan kopamazdım affı olmasa bile. Kendi kendimi kör kıldım. Tabikide üstüne gittim. Tabikide hatasını anlamasını istedim. Ama çok anlamış değildi ve tekrar bir yanlış daha yaptı.