mesajlaşmak yetmiyoo bana temas lazım
Ayakta durmayı ne kadar zor öğrendiğimi bilemezsin, kendi gözlerimden yaş akıtmamayı. Ben seni bekliyormuşum, zor duruyormuşum ayakta, zor tutuyormuşum gözlerimi. Meğer ben seni bekliyormuşum. Kimseye düşürmediğim gururum, kimseye göstermediğim duruşum. Daha bi çok şey, benim bile unuttuğum bütün yıkılışlarım seni bekliyormuş. Sığınıcak bi yerim yokmuş sen bana ev olmuşsun meğer. Ne olursa olsun yanımda ol. İstersen sırtını dön fark etmez. Güneşin önü arkası olmaz...
Rubber's Lover by Shozin Fukui.
Seni sevmek güzel iş. Maaş yok, yemek yok ama Parayı gözü görmez insanın değersizleşir. Bir öper bir sarılır karnı doyarmış insanın. Paraya verdiğim değerden ve aylardır aç kaldığımdan dolayı biliyorum. Seni hala deliler gibi seviyorum. Ama artık olsa olsa kızıma veririm ismini onu sevmeye devam ederim. Evet sanırım bi kızım olana kadar sana aşık kalıcam, seni sevmeye devam edicem gibi gözüküyor. Hiç bişey canımı acıymıyor artık, son demdeyim yani bundan sonra. Bu güzel bişey evet ama kötü olan bişey var. Hayalim yok artık hayal kuramıyorum. Amacım kalmadı. Gayem yok. Zaman geçsin diye yaşayıp bitiriyorum günleri birer birer. Bazı günler sesini duymaya o kadar çok ihtiyacım oluyor ki ama duyamıycağımı bildiğim için nerde olursam olayım uyuyorum rüyamda görürüm belki diye. Hala deli gibi çabalıyor gibi hissediyorum kendimi bu yüzden. Çünkü beni bi görsen hep uykuluyum :)
Benden çok daha iyilerini bulursun da benim kalbimden bir tane daha yok. Yeni hayatımın ilk gününden hepinize selam. Duygular kapalı, defterleride yırttık attık. Oturda düşün bakalım şimdi kim sevemeyecek bir daha. Gözlerin değil yaptıkların ve yaşananlar geliyor artık aklıma. Bu kadar süre uzak olmasak belki böyle olmazdı. Gözlerimde açılmazdı ama artık herşeyden eminim.
Böyleydik salak...
Gitmeden önce anılarımızın bana yoldaş olacağını biliyordum, ki öyle de oldu. Bırakın yoldaşı üstüme yorgan oldu, başıma yastık oldu. Sevişmelerimiz öpüşmelerimiz. Gece denize girişimiz beni boğması, sataşmalarımız. İçip içip sürekli tuvalete gitmelerimiz bile. Bazı günlerimiz sadece bişeylere küfür etmekle geçiyordu. Kahlahalar atıp küfür etmesi. Ve bir bebekte bir küfrün bu kadar tatlı durması beni ölesiye deli ediyordu. Hatta sadece küfür etmesi için bile aradığım oluyordu uzaklardan.
Sizce nereniz kırılsa çok daha fazla ve uzunnnnn bir acı duyarsınız?
Kalbim kırılmıştı oda bana yalan söylediğinde. Bütün acılara dayanıklı hissiz bir hayvan gibiyim ben. Ama kalbim kırıldığında....
Yalanından sonra artık çok fazla aşırıya kaçamazdım onu severken. Çünkü bu aşırılık yüzünden ben hem yara almış hemde bu yaralarla birlikte yaşamayı öğrenmiş olmama rahmen fazla yaptığımı hissetmiştim. Hiç bir konuda kendimi düşünmezken düşünmem gerektiğini fark etmiştim. Söylediği yalanın benim nezlimde asla affı yoktu. Onun demesine göre beni aldatmamıştı. Evet kimsenin eline bile dokunmadı ama yalanını benim gibi çok aşırılıkla inkar etmişti. Ama ben ondan kopamadım. Onu affetmem için çabalamasına bile yardımcı oldum. Çünkü ondan kopamazdım affı olmasa bile. Kendi kendimi kör kıldım. Tabikide üstüne gittim. Tabikide hatasını anlamasını istedim. Ama çok anlamış değildi ve tekrar bir yanlış daha yaptı.
Yanlışın var. Dilimden farklı çıktı bazen ama ben sevişmelerimizden başka gerçek bilmiyorum. Kafayı yapmalarımızdan başka gerçek bilmiyorum. Seni kaybetmekten korkmaktan başka gerçek yok benim için. Beraber uyanmamız gereken bir sabahtan daha günaydın sevgilim. Uyanmanı beklemeden sabahın köründe yine başladım seni sevmeye. Yanlış anlama bunları herşeyi tüm olumsuzlukları bir kenara koyup yazıyorum. Biliyorum artık gelmeyeceğini, buna inandım. Beklemiyorum. Nasıl olduğuyla uğraşmıyorum artık ne kadar kötü olduğunda aklım. Bir sürü anı var en azından deyip kendimi avutuyorum. Ve o kadar güzel anılar varki hemen avunuyorum. Hiç bişey nedensiz olmadı seninde benimde belli sebeplerimiz var. Haklı haksız artık umrumda bile değil. Çünkü ben bi kız büyüttüm. hiçbirşeye değişmedim. Hiçbir aydınlığa kanmadım ondan başka bişey seçmedim istemedim. Çok emek verdim. Şimdi ise gidiyor. Olmıycak yani bir daha. Boğazımda bişey takılıyor. Düşüncesi bile götüyken ben bir daha gelmiycek olmanı bilmek istemiyorum.
Sevgi diye bişey yokmuş. Bunu istemeyerek de olsa öğrendim. Aslında öğrenmekten ziyade kabullendim. Sanırım inançta yok, hayatta yok. İnsan sadece istediği şeye inanıyor. Görsede kör oluyor bırakamıyor. Buda istemediği hayatı yaşamasının önüne asla geçemiyor. Bugün varsak yarın yokuz bunu unutmamak gerekiyormuş. Herkes seni sevemez sende kendini herkese sevdiremezsin. Kimse için değişmek veya değişmeye çabalamaya değmiyormuş. Hiç bir boktan anlamayan birbirlerinin yüzüne yalandan gülen ve herşeyi bir çıkar uğruna yapanlar ordusu harikasınız. Kazanacaksınız. Kazanabilmenizin tek yolu bu çünkü. Ama içi kararmış ve taşlaşmış kalbiniz, ağzını bıçak açmayan vicdanınızla asla gerçekten mutlu olamayacaksınız.