Böyle bir gerçek var...
Sessiz sedasız bir köşeye çekilip yaşamak lazım.
Bazen pisleşebiliyorduk tabi. Yani sizin için öyle belki, ama benim için sonu gelmesin istediğim küçük oyunlar.
Onunla uyumak......
Kelimelerimi aşan şeyleri anlatamazsam, gösterebiliyorum en azından, çok şükür.
Nasıl güzel demi, nasıl mütiş.
Bir tek o ve ben. Düşündükçe uyanmak istemediğimi hatırlıyorum. Uykumdayken bile onu yaşabildiğim o nadir zamanlar asla bitmesin. Sürekli beraber uyuyamayışımıza rahmen onunla uyuduğum o zamanlarda onu uyurken bile hissetmek çok farklı bir duyguymuş...
Ölüm vardı herşeyin ucunda ve onsuz bir gün bile geçirmek istemediğim için bu kadar savaş verdim. Bu kadar inkar ettim. Bir gün benden tamamen gideceğini bildiğim halde de hep ileriyi düşündüm onunla. Ama kafamın hep bir ucundaydı gidiceği bu yüzden onu biraz da hayata hazırlamak istedim. Baba gibi oldum. Abi gibi oldum.
Okyanusun ortasında pusulası bozulmuş bir gemideyim
İlişkimiz serzenişteydi, sallanıyordu. Tartışmalar, fikir ayrılıkları başlamıştı. Birbirimizi kırıyorduk. Tahammülsüzleşiyorduk artık. İkimizde asiydik, ikimizde baş kaldırandık. Bunun sebebi kimdi ya da neydi bilmiyorum ama sevgimizin önüne asla geçmemeliydi. Sevgimizin herşeyden daha ağır basması lazımdı. Öyle de olmuştu. Bazı olayların sonunda bir sonuca varamasak bile ne olursa olsun sevgimiz daha ağır basıyordu. İkimizde deli, çok sinirli ve fevri insanlardık. Birbirimizi kırmamızın bence tek sebebide buydu...